Öne Çıkan Yayın

YAŞ OLDU 44 (2016 Versiyon)

Birazdan Okuyacağınız yazı anlamsız bir hayattan vazgeçme değildir... Sadece içimdeki bazı duyguları paylaşma isteğiydi... 44 Yaşıma gi...

13 Şubat 2024 Salı

Ergin Hocam Yine 'Şampiyonluk' dedi

"Yıllar sonra OAKA, omuz omuza dolmaya, maçlar kazanılmaya başladı. Panathinaikos'un koçu Ergin Ataman yine kaybettiği bir maç sonrası “ŞAMPİYON olacağız” dedi…

EL sezonunda ikisi öz diğeri komşu olmak üzere TARAF olarak maçlarını takip ettiğimiz 3 takımda önemli değişiklikler oldu. Bu değişimlerden Panathinaikos ve Fenerbahçe Beko umut dolu çıktı. Anadolu Efes ise sonuca istediği gibi yansıtamasa da oynadığı basketbol kalitesi yükseldi.

Yoncalar'dan başlarsak… Ergin Ataman, Komşu'da tansiyonu yükseltti… Yıllar sonra OAKA, omuz omuza dolmaya, maçlar kazanılmaya başladı. Hocam yine kaybettiği bir maç sonrası “ŞAMPİYON olacağız” dedi… Avrupa basketbolunun muhteviyatını hazmetmeye başlayan Kendrick Nunn, dengeli ve güçlü ayaklarıyla çok özel stop jumpshot’larla yüzdeli yakın atış skorları üreterek Ataman hücumlarına çeşni kattı. Konstantinos Mitoglou ligin en istikrarlı değerlerinden… Şu ana kadar oynanan 23 hafta içinde sadece Baskonia maçını kötü oynadı.

Mathias Lessort, Kostas Sloukas, Jerian Grant artık birlik oyununu çözmeye başladı. Yoncalar'ın sürpriz yumurtaları Kostas Antetokounmpo ve Juancho Hernangomez yeteneklerine uygun basketbola yaklaştıklarında, galibiyet çok daha rahat oluyor. Normal sezonun %30’u kaldı ve artık Panathinaikos, herkes için ağır tehditler barındıran seyredilesi bir takım…

MAÇ NEDEN EFSANE OLDU?
Sadece EL değil dünya basketbol tarihine geçen maçlardan biri 5 Ocak 2024 tarihinde Madrid’de Real Madrid ve Anadolu Efes arasında oynandı. Bir basketbolsever olarak her saniyesinden büyük keyif aldığım mücadeleye TARAF olarak baktığımda açıkçası çok üzüldüm. Özellikle 4. çeyrekten itibaren artık oyuna atılmasını beklediğim Erten ve Ercan kenarda kalınca çok şaşırdım. Sonra “Maç neden uzadı acaba?” diye incelediğimde çok çarpıcı rakamlarla karşılaştım. Tam 60 dakika süren karşılaşmada Real, 11 oyuncusuyla mücadele etti; bunlardan 10’u istatistik verisi yarattı.

Anadolu Efes’te ise sadece 8 kişi oyuna girdi. Normal sürede bile dakika alabilecek Ercan Osmani, Erten Gazi, Rıdvan Öncel, dört uzatmalı maçta 0 (sıfır) dakika oynadı. Shane Larkin’in 3. çeyrekte artık kollarında topa hakim olacak güç kalmamıştı. 

Rakibin en değerli ve bu karşılaşmadaki en iyi kısası Campazzo 20 dakika 4 faulle oynadı. Halbuki Erten Gazi, tek başına onu 4 dakika içinde imha edebilirdi. Shane de bu sürede dinlenir; 54 dakika yerine 40 dakika oynar; aynı istatistiği daha verimli bir sürede üretebilirdi. Maçın 2. uzatmaya gitmesi bile gerekmeyebilirdi. İşin dolu tarafına bakarsak sonuna kadar mücadele eden bir takım oluşmaya başladı. Özellikle “Erdem Can yerine Itoudis mi geliyor?” dedikodusu çıkınca takım önemli bir reaksiyon gösterdi. Farklı Barcelona galibiyeti “KAZANAN” takım kimliği için umudu yeşerten oldu.

MEHTER'DEN BİR ADIM FAZLA
Sezon başındaki planlar yaşanan sakatlıklar nedeniyle birçok kez bozulunca sürekli bir değişime girmek zorunda kalan Fenerbahçe Beko Yönetimi önce oyuncu sonra koç ardından tekrar oyuncu seçimleriyle rotasyonunda dokunuşlar yaparak başarıya ulaşma yolunda iyi işler çıkardı. Ama tabii ki istikrar bu için yeterli olmadı.

Eski efsane oyuncusu Sarunas Jasikevicius’u tercih ederek iddialı kimliğine uygun saygı değer bir koçu takımın başına geçirmiş oldu Fenerbahçe... Çok özel oyun oynayıp güzel galibiyet alıp ardından çok kötü oynayıp beklenmedik mağlubiyetler alıyorlar. Mehter takımı iki ileri bir geri gider. Fenerbahçe Beko bana göre bir adım fazla atıyor. Üç ileri bir geri giderek ligin ilk 6’sında sezonu tamamlayabilir. Uzun rotasyonu hâlen istediği sertlikte değil.

Yeni transfer Amine Noua değerli ama ara oyuncu… Dört kısa oyna oyna nereye kadar sürecek? Berlin yolcusu son 4 takım içine atabilecek mi? Play-off’ta Barcelona, Panathinaikos, Maccabi, Virtus, Monaco’dan hangisini tercih edersiniz?

MACCABI VE TÜRK TAKIMLARI
Yazımın sonuna gelirken aklıma takılan bir soru var. Rus takımlarının savaş nedeniyle ligden ihraç edildiği bir durumda Maccabi ligde yer almakla kalmıyor. Özellikle bizim ekiplerimizin ev sahibi avantajları yok sayılarak saçma sapan bir lig oynanıyor. Fenerbahçe Beko ya da Anadolu Efes, play-off’ta İsrail ekibiyle eşleşirse tüm sezon takımını takip eden ve en önemli anda salonda olmak isteyecek taraftarın hakkını kim koruyacak?

03 Şubat 2024 - 09:35


Balıkçı Şengün NBA'de Avda

Banvit’in altyapı yatırımlarıyla tüm ülkeye ağ attığı dönemde Giresun’dan bir balıkçının evladı olarak Balıkesir’e gelen Alperen Şengün’ün hayatı basketbolla değişti. Yetenekleri ile hayatı bakışı onu 11 bin km ötede dünya çapında sporcu olma yoluna götürdü...

Özkan Kılıç, Turgay Çataloluk liderliğinde Banvit Basketbol Kulübü’nün Bandırma Kırmızı operasyonu ülkeyi tararken Karadeniz’in karanlık sularında ekmeğini arayan Kemal Şengün’ün kocaman oğlu Alperen’e ulaştı. Ergenliğe adım atarken Anadolu’nun bir şehirden çıkıp başka birine geçti. Ahmet Gürgen’in ekibiyle yoğurmaya başladığı Alperen Şengün, 12 yaşındayken saha görüşüyle dikkat çekmeye başladı. 

Çok çalışkan olmaması onun zekasını kullanmasına ve becerilerini geliştirmesine sebep oldu. Daha az enerji harcayarak daha çok işi yapabilme sempatikliği de getirdi. Kazanma hırsı, yönetilip yönetebilme senkronizasyonu onun bambaşka bir oyuncu olacağını gösterdi. 

Birçok maçını Youtube’dan seyrettikten sonra çıplak gözle ilk kez BGL Final 4 müsabakalarında 10-11 Mayıs 2019’da Sinan Erdem’de izleyebilme fırsatını buldum Alperen'i...  Gördüğüm şey tam anlamıyla bir dominasyondu. Onun bahçesinde onun topuyla oynamaya gelmiş çocukları yöneten bir abi edasıyla hafta sonunu tamamladı. Şampiyonluk kupasını kulübüne MVP ödülünü ise evine götüren Alperen, ligin en istisnai gençlerinden biri olacağını gösterdi. 

Türkiye Ligi ve Avrupa kupalarında çok kolayca yıldız seviyesine geldi. Daha 18 yaşındayken 30 yaş donanımında sahayı dolduruyor; oyun kurucularına katkı sağlarken istatistik kağıdının her hanesine çentik koyuyordu. Daha fazla oyunda kalabilmek için savunma ayağında zaman zaman kaçamak davranması ‘kabul edilebilir’ mertebesinde oldu.

Bu renkli kişilikli genç sahada 28 dakika, 19 sayı, 9 ribaund, 2.7 asist, 1.3 top çalma ile yaklaşık 25 verimlilik puanı ile Türkiye Süper Ligi’ni SALLADI! Ne kadar kocaman adamlarla mücadele etse de sonuç olarak sadece 18 yaşındaydı... NBA arenasında savaşabilmesi için ergenlikten çıkıp, fiziksel olarak güçlü ve çabuk olması için çalışması gerekiyordu. 

Onu tanıyan antrenörleri ve yöneticilerinin kafasında bazı sorular vardı... 'Hedefine ulaşacak kadar çalışacak mıydı? O nedenle NBA’e erken mi gidiyor? Bir sezon daha Avrupa’da çalışsa mı?' gibi sorular havalarda uçuşuyordu. Tüm bu soruların cevabını verdi Alperen Şengün. Çok mu az mı bilemem ama bence bu sezonu sallayacak kadar çalıştı...

Ancak, daha bitmedi… Hatta çok başında… Benim gördüğüm kadarıyla hâlâ yolu var. Ayakları hızlanmalı, fiziksel olarak daha dayanıklı olmalı. Yakında daha fazla sertlikle uğraşmaya başlayacak.  Amiyane tabiriyle dayak yiyecek… 

Bu yaz onun için çok önemli. Milli takım yok. Kusursuz bir hazırlık yapmalı. Çünkü Alperen Şengün iyi çalışıp, hayal ettiğimiz makul bir dirence ulaşırsa; basketbol kıtasında onun zeka ve yetenekleriyle başa çıkabilmeleri mümkün değil... Tecrübeli bir balıkçı gibi oltayı attığı yerden avını büyük keyifle kayığına çekecektir… Rastgele Alperen, yolun açık olsun…

03 Şubat 2024 - 09:25