Ana içeriğe atla

Gerçekleri saklamamak gerek!

15-16-10 19:05
http://gamaspor.com/yazi/40/gercekleri-saklamamak-gerek-


Turkish Airlines Euroleague’in yeni kuralları ve Galatasaray Odeabank – CSKA maçındaki olaylar hakkında görüşlerimi paylaşmak istedim.
Öncelikle yeni kuralları ben sportif açıdan iyi niyetli ve pozitif basketbolun lehine buldum. Uygulama zamanlaması ve istikrarı konusunda tartışabiliriz ama niyete bayıldım. Hakemlerle, tribünle ve rakiple oynaşan art niyetli hareketler cezasını bulacak. Ayrıca hızlı basketbolu, kolay sayıları arttıracak bu kararlar seyir zevkini de arttıracak. “Basketbolun genleriyle oynanıyor” gibi düşüncelere katılmıyorum. Sadece sportmenlik dışı – teknik faul ve taktik faul üçgeninde yeni bir faul derecelendirmesi yapılması gerekebileceğine düşünüyorum. Bence taktik faul maksadıyla olan sportmenlik dışı fauller yine ‘2 atış + kenar olsun’ ama 2 tane yapan diskalifiye olmasın. Bu sene geçiş sorunları yaşanabilir ama gelecekte bu sistemin faydalı olacağına inanıyorum.

Perşembe akşamına dönersek… Justin Dentmon’ın art arda yaptığı iki hareket de teknik faul olarak değerlendirildi.

İlk pozisyonu aşağıdaki linkte bulabilirsiniz. Evet, Teodosic’in bir teması var ama ayakta kalmasını engelleyecek bir şiddette değil ve kesinlikle aldatmaya yönelik bir hareket TEKNİK FAUL kararı kesinlikle doğru.



At gözlüğü takmayan herkes ilk pozisyon konusunda benimle hem fikir. Bunda sorun yok. Şimdi tartışmanın gerçeğine gelelim. Maçta canlı seyrederken açıkçası ‘bu nasıl karar’ dedim. Ama ardından hemen tekrarlarını seyrettim. Pilot kameradan da pota altı kameradan da dikkatli bakınca Justin Dentmon’un, CSKA’lı Kurbanov’un silindirine girip adamın böğrüne dizini sapladığını gördük. Hakem gayet iyi süzüyor, önce Dentmon’un şuta kalkmasıyla üçlüğü gösteriyor ama dizi gördüğü anda oyunu kesip teknik faulü çalıyor.





Karar %80 doğru. %20 ise sportmenlik dışı çalabilir Dentmon oyuna devam edebilirdi. Ancak ben hakem olsam benim işimi zorlaştıran ve manipüle eden adama acımaz teknik faulü verirdim. Çünkü çok değil daha 1 dakika önce maçı sabote etmeye çalışmış bu oyuncu benzerini tekrarlayınca en ağır cezayı hak ediyor.

İki gündür yorumları izliyorum. Benim sevdiğim abilerim, kardeşlerim ikinci düdüğün yanlış olduğunu söylüyorlar. Herhalde tekrarları hiç izlemediler diye düşünüyorum çünkü bunun başka açıklaması olamaz.

Bu hareket neler mal oldu bir de ona bakalım…

1. Bu savunma performansıyla zaten kaybedilecek bir maçı sanki hakem yüzünden kaybedilmiş gibi lanse edilmesini sağladı.
2. Önce teknik kadroyu sonra da tribünleri gereksizce gerdi ve sahaya atılan ıvır zıvır yüzünden sahayı terk eden hakemler yüzünden önce maddi belki de saha kapatma cezası gelmesi gündeme geldi.
a. O gece şubenin kasasına girmesi gereken paranın iki katı ceza olarak gidecek,
b. Saha kapatma cezası gelirse hem sportif hem de maddi çift kaşarlı ceza gelecek,
3. Euroleague yönetimiyle zaten gergin olan Basketbol Teknik kadrosunun ilişkisine yeni bir tartışma konusu eklendi.
4. Koca koca adamlar nedenini bilmediğim bir şeyden ötürü inanmadıklarını savunmak zorunda kaldılar…

Bundan sonra ne yapmalı?

1. Şube Euroleague ve kamuoyundan özür dilemeli. “Maç sırasında bizim göremediğimizi hakem görmüş ve doğru karar vermiş. Biz de pozisyonların tekrarını seyrettiğimizde bunu gördük ve üzüldük. Bu nedenle oyuncumuza XXX kadar maddi ceza keseceğiz. Bunun yanında taraftarımızın daha sakin olması konusunda benzeri taşkınlıkları engellemek için de üstümüze düşen görevleri yerine getireceğiz.” Mealinde bir açıklama da yerinde olur.
2. Ayrıca taraftarlara da yaşananları açıklayıcı, alınan cezaların takıma ne kadar zarar verdiğini tüm bilgileri açıkça paylaşarak takımın bir parçası olan değerlerin farkındalığını arttıracak bir basın toplantısı iyi olur.
3. Yorum yaparken kamu yararına iş yaptığımızı unutmadan objektif olmamız gerektiğini unutmayalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAŞ OLDU 44 (2016 Versiyon)

Birazdan Okuyacağınız yazı anlamsız bir hayattan vazgeçme değildir... Sadece içimdeki bazı duyguları paylaşma isteğiydi... 44 Yaşıma girdiğim 5 Kasım 2015'de yazıldı... Hayatımdaki keskin son gelişmelere istinaden sadece yenileme ve temizlik yapıldı... B u sabah spor yaparken geçtiğimiz hafta ajanslara düşen bir haberi tekrar okuma fırsatım oldu. Brezilyalı İş Adamı Thane Chiqinho Scarpa’nın organ bağışına dikkat çekmek amacıyla sosyal medya aracılığıyla yaptığı garip çıkış ve açıklama ile kafamda deli sorular oluştu… Birazdan okuyacaklarınızı neden yazma gereği duydum net bilemiyorum. Ama gerekli olduğuna nedense eminim… Ne demekse artık… Bundan tam 24 sene önce Türk Böbrek Vakfı’nda Organ Bağışımı gerçekleştirmiştim. Yirmi dört sene önce benim için çok uzak gelen bu ihtimale şimdi daha yakın olduğumu gerçekleri çok daha iyi görerek hissediyorum. Çok yakınlarımızı genç yaşta kötü hastalıklara kurban veriyoruz. Gözümüzün önünde kayıp giden yaşamlara kanımızla can olm...

SON MOHİKAN

Karşıyaka, tarihinin en zor sezonunu yaşadı. Sezonun daha ortası gelmeden teknik kadrosu da oyuncuları da birer birer ayrılırken Muhsin Yaşar “Son Mohikan” gibi mücadele etti. Böylece ligin simge takımının küme düşmeden sezonu tamamlamasında önemli rol oynadı. Direnişin ve Gelişimin Sembolü Basketbol dünyasında uzun oyuncuların fiziksel ve zihinsel olgunluğa daha geç eriştiği sıkça konuşulur. Muhsin Yaşar, bu tezin en güncel ve en başarılı örneklerinden biri. 29 yaşında kariyerinde yeni bir seviyeye ulaşan oyuncu, çalışkanlığı, sabrı ve gelişime açık yapısıyla genç uzunlara da örnek teşkil ediyor. Parlayan Sezonu 29 yaşındaki uzun forvet Muhsin Yaşar, bu sezon hem bireysel kariyerinde hem de Karşıyaka forması altında en dikkat çeken dönemlerinden birini yaşadı. Geçtiğimiz yıllarda genellikle “görev oyuncusu” kimliğiyle rotasyonda yer alan Muhsin, bu sezon Karşıyaka’nın yaşadığı mali zorluklar nedeniyle sahada daha fazla süre aldı ve bu fırsatı azmi, disiplini ve güçlü karakter...

İZZET TÜRKYILMAZ

İZZET TÜRKYILMAZ Mayıs ayında 26 yaşını dolduracak olan İzzet Türkyılmaz’a halen tüm basketbol camiası genç oyuncu muamelesi yapıyor. Senelerdir profesyonel seviyede basketbol takımlarında olabilecek en iyi antrenör kadrosundan eğitim alan İzzet’ten ben dahil bir çok basketbol adamı bir sıçrama bekledik. En son bu tarz fizik ve yeteneklere sahip basketbolcu Ömer Büyükaycan’dı. Kendisi basketbolumuza beklentilerin altında geri dönüş sağlarken İzzet’i onunla kıyaslamak bile Ömer abiye hakaret olur gibi duruyor. O zamanki vizyonumuz bugünlere yakın olsaydı belki de NBA’de forma giyecek ilk oyuncumuz Ömer Büyükaycan olacaktı. Resim: 2012 Adidas Eurocamp İzzet’in kelime anlamı: Yenilgiye uğramayı ve aşağılanmayı önleyen güçlü ve saygın konum. Hiç kimsenin ismi tabii ki kaderini çizemez, çizmemeli ama İzzet’in durumu biraz isminin anlamını yansıtmaktan farklı. 1990 yılında Ayvalık’ta Dünya’ya gelen fiziksel olarak sürekli göze batan biri oldu. Bölgesine hakim yetenek taramal...