Ana içeriğe atla

İşte budur...

http://gamaspor.com/yazi/75/iste-budur

Galatasaray Odeabank Türk Hava Yolları Avrupa ligi dokuzuncu haftasında Barcelona Lassa’yı üstün bir oyunla yenmeyi başardı. Salonu dolduran taraftar hem güzel bir oyun seyretti hem de galibiyete katkıda bulunarak evine mutlu gitti. Abdi İpekçi’nin resmi kapasitesi 11.340 Koltuk. Bu karşılaşmada tamamı doluydu. Aynı anda başlayan Galatasaray - Bursa futbol maçında ise 15.200 taraftar vardı. Basketbol adına bu çok özel ve güzel bir gündü. Bu bilgiyi Euroleague yönetimine bildirmekte fayda var...

Sezon başından beri kendi potasını savunmayı beceremeyen Galatasaray Odeabank, oyun kuramayacıları Russ Smith ve Justin Dentmon’ı gözden çıkarıp eksildiğinden beri sanki çoğaldı. Her oyuncu kendi kimliğini sergilemek için reaksiyon gösterdi. Özellikle Blake Schilb ve Sinan Güler liderlik işini üstlendi. Vladimir Micov ve Jon Diebler ise bildiğimiz, sevdiğimiz ve bu takımda bulunma sebepleri olan basketbollarını oynamaya başladı. Ve dev adam Tibor Pleiss saygı değer bir mücadeleyle takımının basketbol kalitesini yükseltti. Tibor kımıldayınca dakikaları azalan ve dinlenme Alex Tyus’ı da oyuna kalitesi artarak dâhil etti. İki farklı kimlikteki oyuncu verdikleri enerji ile hem keyif hem kalite yükselttiler. Sırada benim çok inandığım Austin Daye ve Deon Thompson var… Eminim ki onlar da olaya dâhil olacaklar. Göksenin Köksal ise bildiğiniz gibi mücadele ederken bir de üstüne pickandrol’un üzerinden üçlük ekledi bu maç… Bu da çalışmanın, özgüvenin ve kazanma isteğinin ispatıdır. 

Maçla ilgili biraz daha ayrıntıya girmek gerekir. Karşılaşma ilk yarı sonuna kadar hep dengede gözükse de doğru basketbol oynayarak sayı üreten Galatasaray Odeabank iken, Barcelona hep zoraki pozisyonlar “Hope Shot”larla skorda dengeyi kurabildiler. Sarı-kırmızılı takım maçın altıncı dakikasından itibaren 10 sayı üzerinde galibiyet ilk işaretlerini verdi; basketbol sertliği her topa el sokan kısası-uzunu, topun değerini bilen şut seçimleri, keyif alan, keyif veren bir takım hüviyetinde “sezonun en iyi oyunu oynayacağım” dedi. Ve öyle oldu… Her dakika maçtaki dominasyonunu arttıran Galatasaray Odeabank, bir iki basit top kaybı üzerine kolay sayılar yemese maçı çok erkenden koparacaktı.

Barcelona Lassa takımında Tyrece Rice 3 çeyrek direnebilen tek oyuncuydu. Ona biraz Joey Dorsey destek oldu. İlk dakikalarda evden bile üçlük atan Stratos Perperoglou’nu (9 sayı) 13.dakikada oyundan çıkaran Georgios Bartzokas, ev sahibi temsilcimiz lehine güzel bir hareket yaptı. İlk yarı 39-34 Galatasaray Odeabank lehine sonuçlanırken şu ana kadar bir yarıda yedikleri en az sayı oldu. 

İkinci yarıda ritim iyice yükseldi. Resmen eze eze oynayan Galatasaray Odeabank sezonun en iyi basketbolunu oynarken koskoca Barcelona’yı sahadan sildi. Bu sezon oynadığı basketbol açısından sefilleri oynayan Bartzokas’ın ekibi belki de son 6 hafta içindeki en iyi oyununu bu maçta sergiledi ama 25.dakikadan itibaren Ergin Ataman öğrencileri tavrını net ortaya koydu “ Ne kadar direnirseniz direnin, bu maç bizim” dedi.

Ribauntlarda ilk kez bir rakibini ezen temsilcimiz, şut seçimlerinde de başarılıydı. Dakika alan her oyuncu işini layıkıyla yaptı. Özellikle Sinan Güler ve Blake Schilb maestro gibi takımlarını yönetti. O kadar iyi oynadı ki takım, Ergin Ataman sadece doğru oyuncu seçimleri yaparak “Over coaching” yapma gereği duymadı. 
Karşılaşmayı 78-64 kazanan Galatasaray Odeabank, oynadığı basketbolla Turkish Airlines Euroleague takımlarına “ben ölmedim hala ayaktayım” mesajı verdi. Savunmada elinden gelenin fazlasını çabalayan Galatasaray Odeabank, rotasyonları neredeyse kusursuza yakın yaptı. Bu savunma karnesinde en önemli puandır. 


Bundan sonra ne olur, takım bunun üzerine ne kadar ekler, onu biraz Ergin Ataman’ın özellikle Dentmon üzerindeki işçiliği belirleyecek… Evet, Sinan ve Blake ikilisi şu anda iyiler, Daye ve Thompson da dâhil olabilecek iki değer ama halen oyun kurucu konusunda bu iki kimliğe destek olacak Dentmon’ın takıma montajı çok önemli… Rotasyona hocanın istediği gibi katılırsa takım en az bir basamak daha yukarı çıkacaktır.









Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAŞ OLDU 44 (2016 Versiyon)

Birazdan Okuyacağınız yazı anlamsız bir hayattan vazgeçme değildir... Sadece içimdeki bazı duyguları paylaşma isteğiydi... 44 Yaşıma girdiğim 5 Kasım 2015'de yazıldı... Hayatımdaki keskin son gelişmelere istinaden sadece yenileme ve temizlik yapıldı... B u sabah spor yaparken geçtiğimiz hafta ajanslara düşen bir haberi tekrar okuma fırsatım oldu. Brezilyalı İş Adamı Thane Chiqinho Scarpa’nın organ bağışına dikkat çekmek amacıyla sosyal medya aracılığıyla yaptığı garip çıkış ve açıklama ile kafamda deli sorular oluştu… Birazdan okuyacaklarınızı neden yazma gereği duydum net bilemiyorum. Ama gerekli olduğuna nedense eminim… Ne demekse artık… Bundan tam 24 sene önce Türk Böbrek Vakfı’nda Organ Bağışımı gerçekleştirmiştim. Yirmi dört sene önce benim için çok uzak gelen bu ihtimale şimdi daha yakın olduğumu gerçekleri çok daha iyi görerek hissediyorum. Çok yakınlarımızı genç yaşta kötü hastalıklara kurban veriyoruz. Gözümüzün önünde kayıp giden yaşamlara kanımızla can olm...

SON MOHİKAN

Karşıyaka, tarihinin en zor sezonunu yaşadı. Sezonun daha ortası gelmeden teknik kadrosu da oyuncuları da birer birer ayrılırken Muhsin Yaşar “Son Mohikan” gibi mücadele etti. Böylece ligin simge takımının küme düşmeden sezonu tamamlamasında önemli rol oynadı. Direnişin ve Gelişimin Sembolü Basketbol dünyasında uzun oyuncuların fiziksel ve zihinsel olgunluğa daha geç eriştiği sıkça konuşulur. Muhsin Yaşar, bu tezin en güncel ve en başarılı örneklerinden biri. 29 yaşında kariyerinde yeni bir seviyeye ulaşan oyuncu, çalışkanlığı, sabrı ve gelişime açık yapısıyla genç uzunlara da örnek teşkil ediyor. Parlayan Sezonu 29 yaşındaki uzun forvet Muhsin Yaşar, bu sezon hem bireysel kariyerinde hem de Karşıyaka forması altında en dikkat çeken dönemlerinden birini yaşadı. Geçtiğimiz yıllarda genellikle “görev oyuncusu” kimliğiyle rotasyonda yer alan Muhsin, bu sezon Karşıyaka’nın yaşadığı mali zorluklar nedeniyle sahada daha fazla süre aldı ve bu fırsatı azmi, disiplini ve güçlü karakter...

İZZET TÜRKYILMAZ

İZZET TÜRKYILMAZ Mayıs ayında 26 yaşını dolduracak olan İzzet Türkyılmaz’a halen tüm basketbol camiası genç oyuncu muamelesi yapıyor. Senelerdir profesyonel seviyede basketbol takımlarında olabilecek en iyi antrenör kadrosundan eğitim alan İzzet’ten ben dahil bir çok basketbol adamı bir sıçrama bekledik. En son bu tarz fizik ve yeteneklere sahip basketbolcu Ömer Büyükaycan’dı. Kendisi basketbolumuza beklentilerin altında geri dönüş sağlarken İzzet’i onunla kıyaslamak bile Ömer abiye hakaret olur gibi duruyor. O zamanki vizyonumuz bugünlere yakın olsaydı belki de NBA’de forma giyecek ilk oyuncumuz Ömer Büyükaycan olacaktı. Resim: 2012 Adidas Eurocamp İzzet’in kelime anlamı: Yenilgiye uğramayı ve aşağılanmayı önleyen güçlü ve saygın konum. Hiç kimsenin ismi tabii ki kaderini çizemez, çizmemeli ama İzzet’in durumu biraz isminin anlamını yansıtmaktan farklı. 1990 yılında Ayvalık’ta Dünya’ya gelen fiziksel olarak sürekli göze batan biri oldu. Bölgesine hakim yetenek taramal...