Ana içeriğe atla

Kendim Ettim Kendim Buldum



Galatasaray Odeabank enteresan bir takım. Çok kötü başladığı bir maçı inanılmaz bir performansla değiştirebiliyor. Ya da harika başladığı bir mücadelede bir anda durup oynamayı bırakabiliyor. Bu akşam 13 dakika adeta sahada Anadolu Efes’i ezen Galatasaray Odeabank, 3.çeyrekten itibaren yarı sahayı bile doğru düzgün geçemeden yapılan top kayıplarıyla kolay sayılar yedi. Bir anda kırıldı, adeta toz oldu, bitti… Bunun en önemli nedeni takımda gerçek bir oyun kurucu olmaması… Bunun sorumlusu ise teknik kadro yani Ergin Ataman…

Her pozisyona listeye kendi yazdığı, istediği oyuncuları alındı. Ben de sezon başından beri Ergin Ataman’ın kendi oyuncularına kendi istediği basketbolu oynatacağına güvendiğimden takım hakkında hep güvenoyu verdim.

Ancak Milli Takım’dan dönüşte konsantresini toparlayamadı… Kadroya teknik, psikolojik ve fiziksel desteğin doğru olarak sunulmadığı bir başlangıç yapıldı. Her kötü sonuçta oyuncuları herkesin önüne atacak kadar kolay harcadı… Özellikle kısalardan çok erken vazgeçti ve bunu transfer hakkı yokken yüksek sesle yaptı. Kötü niyetli olduğunu söylediği ve bir daha kadroya giremez dediği Russ Smith’i Pana deplasmanına götürdü. Sinan, Schilb, Micov gibi yetenek ve basketbol donanımını ekstra üç oyuncunun yüklendiği anlamsız sorumluluklar onların da performansını etkiliyor. Fiziksel olarak da bittikçe zaten kırılgan olan ruhları pes ediyor. Yazık…

Son 5 sezon içerisinde Ergin Ataman tarafından basketbol şubesine katılan vizyon, iddia, başarının nankörlüğünü yapacak değilim. Özellikle onunla 3 sene çalışmanın gururunu yaşamış biri olarak benim kişiliğime de aykırı… Ama kendisini 35 yıldır yakından tanıyan biri olarak yazmamam ona da basketbola da hıyanet olarak görüyorum.

Ergin Ataman, bu seneyle ilgili muhasebesini iyi yapmalı. Özellikle Turkish Airlines Euroleague için tren kaçtı ama halen Spor Toto Basketbol Ligi katarı önünde… Doğru iki montaj ile sezon kurtulabilir.

Bana göre sezon başından itibaren yaptığı hatalardan bazıları:

1. Takımı sezon başında erken toplayıp hazırlaması gerektiğine inandığım yardımcı antrenör Yakup Sekizkök’ü Milli takıma götürmesi,

a. Milli takıma göre ayarlanan kamp programları nedeniyle takımın geç bir araya gelmesi,

b. Takım geç bir araya gelince foyaların geç ortaya çıkması,

c. Fiziksel hazırlığın tamamlanmaması, yoğun sezona yeterli güçte girilmemesi,

2. Oyun kurucu transferinin 0/2 çekilmesi, Carlos Arroyo gibi bir liderden sonra sayı kralı Errick McCollumn’un bile beğenilmediği, tartışıldığı bir takıma ikisi birbirinin aynı yöneticilikten uzak iki transferin yapılması,

3. Basketbolu bırakacağı bilinen aslında zaten basketbolun onu 2 sezondur bıraktığı Nenad Kristic ile 5 numara transferinde zaman kaybedilmesi,

4. Kısa savunması zayıf dört numara olmayan Deon Thompson’dan ısrarla performans beklemesi,

a. Ege Arar 4 numaraya dâhil olsa maç kaybedilirken bile kazanılabilirdi,

5. Maçlarda hakemlere karşı yaptığı gereksiz hareketlerle salonda infiale sebep olması,

a. Muhtemelen bu maçtan sonra kulübe ağır bir ceza gelecek,

6. Kısıtlı ve hatta açık vermiş olan bütçede transfer için harcanan para, TBF’de ve Euroleague’de çıkarılan her lisans ekstra yük…

Ergin Ataman’ın maçtan sonraki Didem Gürser’le yaptığı röportajda söyledikleri beni tedirgin etti. Transfer yasağı kalkması sonrası oyuncu bakacaklarını şu anda hiçbir oyuncu ile temasta olmadıklarını söylemesi beni şaşırttı. Umarım transfer piyasası için gizlemiştir. Hâlbuki “Biz transfer için hazırız. Yasak kalktığı gün yönetimimizin de onayıyla en kısa zamanda istediğimiz ve beğendiğimiz 2 oyuncu kadromuzda olacak” cevabı vermesini isterdim. Bu durumda iki sonuç var gerçekten dediği gibi transferle uğraşıp zaman kaybetmek istemediler, ya da zaten bütçe açığı olmasından dolayı yeni oyuncu transferine yönetimden onay alamadılar. Bir hafta içerisinde tam olarak durumu göreceğiz.

Böyle bir yazı kaleme almak istemezdim. Hatta maçı yorumumu yazıp sonra çöpe attım. Çünkü her iki takım da o kadar çok hata yaptı ve o kadar garip bir maç oldu ki… Ben bile yazımı okuduğumda bir şeye benzetemedim.

Bu hafta oynadığımı İstanbul derbileri hiçbir şeye benzemedi. Umarım 4 takımımız da basketbol seviyesini yükseltir de en azından biri ile 17-19 Mayıs 2017’de tam anlamıyla ev sahibi oluruz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAŞ OLDU 44 (2016 Versiyon)

Birazdan Okuyacağınız yazı anlamsız bir hayattan vazgeçme değildir... Sadece içimdeki bazı duyguları paylaşma isteğiydi... 44 Yaşıma girdiğim 5 Kasım 2015'de yazıldı... Hayatımdaki keskin son gelişmelere istinaden sadece yenileme ve temizlik yapıldı... B u sabah spor yaparken geçtiğimiz hafta ajanslara düşen bir haberi tekrar okuma fırsatım oldu. Brezilyalı İş Adamı Thane Chiqinho Scarpa’nın organ bağışına dikkat çekmek amacıyla sosyal medya aracılığıyla yaptığı garip çıkış ve açıklama ile kafamda deli sorular oluştu… Birazdan okuyacaklarınızı neden yazma gereği duydum net bilemiyorum. Ama gerekli olduğuna nedense eminim… Ne demekse artık… Bundan tam 24 sene önce Türk Böbrek Vakfı’nda Organ Bağışımı gerçekleştirmiştim. Yirmi dört sene önce benim için çok uzak gelen bu ihtimale şimdi daha yakın olduğumu gerçekleri çok daha iyi görerek hissediyorum. Çok yakınlarımızı genç yaşta kötü hastalıklara kurban veriyoruz. Gözümüzün önünde kayıp giden yaşamlara kanımızla can olm...

SON MOHİKAN

Karşıyaka, tarihinin en zor sezonunu yaşadı. Sezonun daha ortası gelmeden teknik kadrosu da oyuncuları da birer birer ayrılırken Muhsin Yaşar “Son Mohikan” gibi mücadele etti. Böylece ligin simge takımının küme düşmeden sezonu tamamlamasında önemli rol oynadı. Direnişin ve Gelişimin Sembolü Basketbol dünyasında uzun oyuncuların fiziksel ve zihinsel olgunluğa daha geç eriştiği sıkça konuşulur. Muhsin Yaşar, bu tezin en güncel ve en başarılı örneklerinden biri. 29 yaşında kariyerinde yeni bir seviyeye ulaşan oyuncu, çalışkanlığı, sabrı ve gelişime açık yapısıyla genç uzunlara da örnek teşkil ediyor. Parlayan Sezonu 29 yaşındaki uzun forvet Muhsin Yaşar, bu sezon hem bireysel kariyerinde hem de Karşıyaka forması altında en dikkat çeken dönemlerinden birini yaşadı. Geçtiğimiz yıllarda genellikle “görev oyuncusu” kimliğiyle rotasyonda yer alan Muhsin, bu sezon Karşıyaka’nın yaşadığı mali zorluklar nedeniyle sahada daha fazla süre aldı ve bu fırsatı azmi, disiplini ve güçlü karakter...

İZZET TÜRKYILMAZ

İZZET TÜRKYILMAZ Mayıs ayında 26 yaşını dolduracak olan İzzet Türkyılmaz’a halen tüm basketbol camiası genç oyuncu muamelesi yapıyor. Senelerdir profesyonel seviyede basketbol takımlarında olabilecek en iyi antrenör kadrosundan eğitim alan İzzet’ten ben dahil bir çok basketbol adamı bir sıçrama bekledik. En son bu tarz fizik ve yeteneklere sahip basketbolcu Ömer Büyükaycan’dı. Kendisi basketbolumuza beklentilerin altında geri dönüş sağlarken İzzet’i onunla kıyaslamak bile Ömer abiye hakaret olur gibi duruyor. O zamanki vizyonumuz bugünlere yakın olsaydı belki de NBA’de forma giyecek ilk oyuncumuz Ömer Büyükaycan olacaktı. Resim: 2012 Adidas Eurocamp İzzet’in kelime anlamı: Yenilgiye uğramayı ve aşağılanmayı önleyen güçlü ve saygın konum. Hiç kimsenin ismi tabii ki kaderini çizemez, çizmemeli ama İzzet’in durumu biraz isminin anlamını yansıtmaktan farklı. 1990 yılında Ayvalık’ta Dünya’ya gelen fiziksel olarak sürekli göze batan biri oldu. Bölgesine hakim yetenek taramal...