Burçin Badem

Profesyonel sporcuların Olimpiyatlarda yarışamadığı yıllar çok geride kaldı. Evet, 1988 Seul’de gerçekleşen ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne yarı finalde 82-76 kaybederek “soğuk” savaşta bir cephe kaybettiği maç sonrasında artık NBA oyuncuların sahne alması gerektiği konusunda homurtular da başlamış oldu. FIBA en sonunda Nisan 1989’daki büyük toplantıda konuyu ele aldı ve oylamaya sundu. Oylama sonucunda 69 oyun 56’sını alan değişiklik kuralı ve basketbol kazandı. Sovyetler Birliği, sadece iki oyuncuya izin verilsin diye karşıt bir öneri sunsa da oy birliğiyle reddedildi ve rüyaları süsleyen takımın tohumu atıldı.   USA Basketbol (USAB), Chuck Daly’yi Baş Antrenör olarak konumlandırdı. Chuck Daly yanına yardımcı antrenör olarak Peter John Carlesimo, Mike Krzyzewski ve Lenny Wilkens’i istedi. Hemen ardından Dünya’nın fenomen Spor Dergisi Sports Illustrated Şubat 1991 Sayısında yaptığı özel haberde Amerika Takımının adını “Dream Team” ola...

Andreas Pistiolis, Yunanistan’ın Panagiotis Yannakis ve Nikos Gallis’den bu yana basketbol zekâsının yetiştirdiği antrenörlerden biri olarak göze çarpıyor. Artık rahatlıkla ekol diyebileceğimiz Yunan Basketbol’unun gelişmesine büyük katkı sağlayan Sırp Coach’ların Dusan İvkovic ve tabii ki Zeljko Obradovic’in en verimli olduğu dönemlerde yetişen basketbolcularla beraber antrenörler de oldu. Oyunculuğu, üst seviye olamayacağını anlayınca genç yaşta bıraktı ve 18 yaşında Panathinaikos altyapısında çalışmaya başladı. Yaklaşık 10 sezon altyapıda görev yaparken A Takım coach’u Obradovic ondaki potansiyeli fark etti ve A Takım’a yardımcı coach olarak yanına aldı. O artık 7 yıl boyunca Obra Akademi üyesiydi. Obra Akademi’nin karakteristik özelliklerinden tempoyu elinde tutacak stabil oyun kurucuya sahip ol ve under size bile olsa mutlaka becerikli oyun kurucu özellikte 3,5 - 4 numaran olsun… Andreas Pistoilis bunu Panathinaikos, Banvit ve CSKA’da hem Obradovic hem de Dimitris İtudis az so...

Genç yaşta çok fazla şeyi becerebilen bir uzun olarak NBA yolunu tutan Alperen Şengün’ün Amerika’da kendini yıldız olarak konumlandırması için gerçekleştirmesi gerekenleri sıralamaya çalıştım. Sevgili Tolga Yenigün beni “Bu sene potansiyel NBA Yıldız adayları arasında Alperen’e yer vermek istiyoruz. Yazmak ister misin?” diye sorduğunda yazarım dedim ama kendi kendime de Alperen, yıldız adayı mı? Diye sormadan edemedim. Öncelikle Alperen’i yıldız aday adayı konumuna getiren artılarını yazmakla başlayalım… Oyunu okuma becerisi; Sahada rakibini okumakta çok becerikli olan Alperen’in bu yeteneğini keskinleştiren en büyük özellik ise yavaşlığı… Ayaklar ne kadar yavaş ise oyun zekası ve karar başarısı o kadar hızlı oluyor. Bunu kendimden de iyi biliyorum… Parmak Hassasiyeti; İşte bu bir yetenek... Özellikle 2.10m   - 110 Kg civarı bedenlerde ufak dokunuşları başarıyla becereni bulmak kolay değil… Bu yetenek onu orta ve hatta zaman zaman uzak mesafe şut sokabilen uzun olarak s...

Turbo De Boost O, seksenlerin fenomen dizisi Knight Rider (Kara Şimşek)’daki Kitt’in en tehlikeli anlarda kullanılmak üzere hazır olan “Turbo Boost” tuşu gibiydi. Galatasaray NEF’in yüksek temposunu kabul ettirdiği her maçın moderatörü oldu. Liderliği ise çok dengeli olarak takım arkadaşlarıyla paylaştı. İki guard’la oyunu yöneteceksen ve yüksek tempoda oyununu yaşatmak istiyorsan Galatasaray bütçesine göre alabileceği en iyi kısalardan Dangelo Bost’u alarak iyi bir iş yapıldı. Yanında Trimble ve Canaan gibi iki acar kısası olan Galatasaray’ı zevkle izlememize neden oldu. Sahada yaklaşık 33 dakika kalırken sezonu 13.48 sayı, 4.70 Ribaunt, 6.62 Asist, 1.71 Top Çalma, 2.02 Top Kaybı ortalamalarıyla kapattı. Özellikle yüksek tempolu bir takımı yönetirken bu süre zarfında sadece 2 top kaybı kabul edilebilir bir sonuç… Savunma ribauntları sonrası takımı koşturması maç hakimiyetini Galatasaray tarafında olmasını sağlayan faktördü. Ekrem Memnun’un ayrıldığı gün 13 Galibiyet 10 Mağlubiye...

Ribaund Basketbol Dergisi'nde yayınlanan Söyleşim... Dünya Pandeminin pençesindeyken yatırımlarına devam eden Kilit Grup, yeni bir konsept yarattı. Nirvana Cosmopolitan Hotel içerisinde Cosmos Sports Center gibi çok kapsamlı bir tesis oluşturdu. Tüm operasyonun başına da Sportif Direktör olarak Burçin Badem’i getirdi. Kendisini yerinde ziyaret ettik ve projeyi anlatmasını istedik. "Cosmos Sports Center" Nasıl Dünya’ya geldi? Covid 19’un etkileri iyice hissedilmeye başladığı ve NBA Basketbol Okulları’mıza ara vermek zorunda kaldığım süreçte. Kilit Ailesi’nin Nirvana Cosmopolitan projesi hayata geçmeye başlamıştı. Kilit Grubun “otel içinde spor olsun mu acaba?” sorusunu dile getirdiği bir dönemde kendisiyle uzun süre birçok projede çalıştığımız sevgili Alp Bozdoğan ve Naci Cansun, “Burçin ile görüşmeden bir karar vermeyin.” Demiş. Bunun üzerine Nirvana Hotels CEO’su Sayın Korhan Alşan beni Antalya’ya davet etti. Şu anda içinde bulunduğumuz alanı gezdikten sonra –ki o za...